-
1 أكل
IأَكَّلَbeslemekAnlamı: yiyecek ve içecek sağlamakIIأَكَلَkırmakAnlamı: yok olmasına sebsp olmakأَكْل1. yemeAnlamı: yemek işi2. gıdaAnlamı: besin3. yemekAnlamı: yemek yeme4. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey5. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek6. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda7. besinIVأُكُل1. gıdaAnlamı: besin2. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey3. yemekAnlamı: yemek yeme4. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek5. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda6. besinVأُكْل1. gıdaAnlamı: besin2. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey3. yemekAnlamı: yemek yeme4. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda5. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek6. besin -
2 عول
عَوْل1. nevaleAnlamı: gereken yiyecek ve içecek şeyler2. erzak3. gıdaAnlamı: besin4. yemek5. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek6. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda7. besin -
3 غذاء
غِذَاء1. nevaleAnlamı: gereken yiyecek ve içecek şeyler2. erzak3. gıdaAnlamı: besin4. yemek5. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek6. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda7. besin -
4 قوت
قُوت1. erzak2. gıdaAnlamı: besin3. yemek4. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey5. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek6. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda7. nimetAnlamı: yiyecek içecek8. besin -
5 مأكل
-
6 زاد
Iزَاد1. gıdaAnlamı: besin2. erzak3. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek4. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda5. besinIIزادَ1. kaçırmakAnlamı: ölçüyü, sınırı aşmak2. artmakAnlamı: eskisinden daha çok çoğalmak3. büyümekAnlamı: boyutlar artmak, irileşmek -
7 طعام
طَعَام1. gıdaAnlamı: besin2. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey3. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda4. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek5. besin -
8 طعمة
طُعْمَة1. gıdaAnlamı: besin2. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey3. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda4. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek5. besin -
9 مأكولات
مَأْكُولات1. gıdaAnlamı: besin2. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey3. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda4. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek5. besin -
10 مئونة
مَئُونَة1. nevaleAnlamı: gereken yiyecek ve içecek şeyler2. erzak3. gıdaAnlamı: besin4. yiyecekAnlamı: yenmeye elverişli her şey5. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda6. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek7. besin -
11 مسك
Iمَسَكَ1. yapışmakAnlamı: sıkıca tutmak2. enselemekAnlamı: yakalamak3. tutmakAnlamı: ele geçirmek4. yakalamakIIمُسُك1. doyumsuzAnlamı: bir türlü tatmin olmayan2. açAnlamı: gözü doymayan bir kimse3. doymazAnlamı: doymak bilmeyen, aç gözlü4. paragözAnlamı: parayı çok seven5. cimriAnlamı: hasis, nekes, pintiمُسْك1. nevaleAnlamı: gereken yiyecek ve içecek şeyler2. gıdaAnlamı: besin3. erzak4. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda5. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek6. besinIVمِسْك1. misAnlamı: güzel kokulu bir madde2. miskAnlamı: güzel kokulu bir madde -
12 مسكة
Iمَسْكَة1. sıkımAnlamı: kapalı elin alabildiği miktar2. kabzaAnlamı: tutulacak yer, tutak3. kulpAnlamı: kapların, sap gibi halka biçiminde olan tutulacak yeri4. sapAnlamı: bir aracı tutmaya yarayan bölümIIمُسَكَة1. doyumsuzAnlamı: bir türlü tatmin olmayan2. açAnlamı: gözü doymayan bir kimse3. doymazAnlamı: doymak bilmeyen, aç gözlü4. paragözAnlamı: parayı çok seven5. cimriAnlamı: hasis, nekes, pintiمُسْكَة1. nekeslikAnlamı: nekes olma durumu2. nevaleAnlamı: gereken yiyecek ve içecek şeyler3. kabzaAnlamı: tutulacak yer, tutak4. gıdaAnlamı: besin5. erzak6. kulpAnlamı: kapların, sap gibi halka biçiminde olan tutulacak yeri7. sapAnlamı: bir aracı tutmaya yarayan bölüm8. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda9. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek10. cimrilikAnlamı: cimri olma durumu11. besin -
13 مورد
Iمَوْرِد1. suvatAnlamı: hayvan suvaracak yer2. erzak3. gıdaAnlamı: besin4. aşAnlamı: pişirilerek hazırlanan yemek5. azıkAnlamı: yiyecek, besin, gıda6. besinIIمُوَرِّدithalâtçıAnlamı: ithalât yapan